9 EKİM DÜNYA GÖRME GÜNÜ
Hastanemiz Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kübra ÇETİNKAYA, “9 Ekim Dünya Görme Günü” olması nedeniyle “Görme” ile ilgili vatandaşlarımızın bilinçlenmesi ve farkındalık kazanmaları için bilgi vermiştir.
Her yıl Ekim ayının ikinci perşembesi, görme sağlığının önemini vurgulamak amacıyla “Dünya Görme Günü” olarak kutlanmaktadır. Amacı, önlenebilir körlük ve görme kayıplarına karşı farkındalık oluşturmak, toplumları düzenli göz muayenesi yaptırmaya teşvik etmekve göz sağlığı hizmetlerine erişimi artırmaktır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 2,2 milyardan fazla insan görme bozukluğu yaşamaktadır ve bu kişilerin en az yarısında görme kaybı önlenebilir veya tedavi edilebilir durumdadır. Görme, insanın dünyayı algılamasını ve çevresiyle etkileşimini sağlayan en temel duyulardandır ve birçok göz hastalığı erken evrede belirti vermediği için düzenli göz muayeneleri büyük önem taşımaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önerilerine göre göz muayeneleri yaşamın her döneminde düzenli olarak yapılmalıdır. Yenidoğanlarda doğumsal katarakt ve retina hastalıkları açısından ilk değerlendirme doğum sonrası yapılmalı, bir yaş civarında şaşılık ve kırma kusurları yönünden kontrol edilmelidir. Üç ila beş yaş arasında en az bir kez görme taraması, okul çağı boyunca ise her bir ila iki yılda bir muayene önerilir. Erişkinlerde düzenli göz muayeneleri, glokom, diyabetik retinopati, katarakt ve sarı nokta hastalığı gibi sık görülen durumların erken teşhisine olanak tanır. Özellikle 40 yaş sonrası yapılacak düzenli kontroller, kalıcı görme kayıplarının önlenmesinde kilit rol oynar.
Görme gelişimi özellikle yaşamın ilk yıllarında hızla ilerler. Bu dönemde gözdeki küçük kusurlar bile ilerleyen yaşlarda kalıcı görme kayıplarına yol açabilir. Erken dönemde tespit edilen şaşılık, kırma kusuru veya ambliyopi (göz tembelliği) uygun tedaviyle tamamen düzeltilebilir. Çocuklarda düzenli göz muayeneleri hem sağlıklı görme gelişimini destekler hem de okul başarısı ve sosyal gelişim üzerinde olumlu etkiler yaratır.
Son yıllarda çocuklarda miyopi (uzağı net görememe) sıklığı hızla artmaktadır. Uzun süreli ekran kullanımı, yakın mesafe odaklı aktiviteler (telefon, tablet, kitap, bilgisayar) ve açık havada geçirilen sürenin azalması bu artışta önemli etkenlerdendir. Yapılan araştırmalar, çocukların her gün en az 1–2 saat doğal gün ışığında dışarıda oynamasının miyopi gelişimini yavaşlattığını göstermektedir. Ayrıca uzun süre telefon, tablet veya bilgisayar ekranına bakan çocuk ve yetişkinlerin göz yorgunluğunu azaltmak için 20/20/20 kuralını uygulaması önerilir: Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 6 metre (20 feet) uzağa bakmak.
Bu basit alışkanlık, göz kaslarını rahatlatır ve dijital ekranların neden olduğu “göz kuruluğu” ve “bulanık görme” şikâyetlerini azaltır.
Görme kaybı yalnızca bireyin yaşam kalitesini değil, toplumsal üretkenliği ve iş güvenliğini de etkiler. İş kazalarının büyük çoğunluğu basit koruyucu önlemlerle engellenebilir. Korneal yabancı cisim (metal çapak), kimyasal sıçramalar, toz veya ultraviyole ışınlar gibi risklerin bulunduğu ortamlarda uygun koruyucu gözlük kullanımı büyük öneme sahiptir. İşverenlerin çalışanlara koruyucu ekipman sağlaması, çalışanların da bu ekipmanları düzenli olarak kullanması hem görme kaybını hem de iş gücü kaybını büyük ölçüde önler.
Göz sağlığını korumak için günlük yaşamda uygulanabilecek basit ama etkili adımlar vardır. Unutulmamalıdır ki görme kayıplarının büyük çoğunluğu önlenebilir veya tedavi edilebilir niteliktedir. Gözlerinizi korumak, yalnızca görme gücünüzü değil; sağlıklı, bağımsız ve güvenli bir yaşamı da sürdürmenin anahtarıdır.
