19-25 EYLÜL ŞEKER TÜKETİMİNE DİKKAT HAFTASI
22 Eylül 2025

19-25 EYLÜL ŞEKER TÜKETİMİNE DİKKAT HAFTASI

      “19-25 Eylül Şeker Tüketimine Dikkat Haftası” olması nedeniyle hastanemiz İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ertuğrul SEVER, şeker tüketiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında vatandaşlarımızın farkındalık kazanmaları ve bilinçlenmeleri amacıyla bilgi vermiştir.

•          Şeker, özellikle rafine (işlenmiş) haliyle günümüz beslenme alışkanlıklarının en tartışmalı bileşenlerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bireylerin günlük enerji alımının en fazla %10’unun serbest şekerlerden (çay şekeri, glikoz-fruktoz şurubu, bal, meyve suları vb.) gelmesini önermektedir. Bu oran, ideal sağlık düzeyi için %5’e kadar düşürülmelidir (yaklaşık 25 gram/gün).

•          Küresel düzeyde, kişi başı ortalama şeker tüketimi yılda yaklaşık 20–30 kg civarındadır. Bu da günde ortalama 55–80 gram serbest şekere karşılık gelir.

•          Türkiye’de kişi başı yıllık şeker tüketimi yaklaşık 30–35 kg civarındadır (günde 80–95 gram arası), bu da DSÖ’nün önerdiği sınırın 3-4 katı anlamına gelir.

•          Çocuklar ve gençlerde bu oran çok daha yüksek olup, hazır gıdalar, gazlı içecekler ve abur cuburlar yoluyla aşırı şeker alımı erken yaşta sağlık sorunlarına zemin hazırlamaktadır.

Fazla Şeker Tüketiminin Sağlık Üzerindeki Etkileri

•          Tip 2 Diyabet: Yüksek şeker alımı, insülin direncini artırarak diyabet gelişimine katkıda bulunabilir.

•          Obezite: Şekerli gıdalar genellikle yüksek kalorilidir ancak tokluk hissi sağlamaz. Bu durum fazla kalori alımına ve kilo artışına neden olabilir.

•          Kalp ve Damar Hastalıkları: Aşırı şeker tüketimi, trigliseridleri artırabilir ve hipertansiyon riskini yükseltebilir.

•          Karaciğer Yağlanması: Özellikle fruktoz tüketimi, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasıyla ilişkilendirilmiştir.

•          Diş Çürükleri: Serbest şekerler, ağız içi bakteriler için besin kaynağıdır ve asit oluşumuna neden olarak diş minesine zarar verir.

Şeker bir zehir değildir; ancak aşırı ve sürekli tüketimi birçok kronik hastalık için tetikleyici bir faktördür. Dengeli ve bilinçli beslenme hem hastalıkların önlenmesinde hem de yaşam kalitesinin artırılmasında kritik öneme sahiptir.

1